Araba, düz "yüzü" ile devasa gövdesi sayesinde yollarda, çevresindeki rakiplerden bağımsız olarak, tanınabilir kılıyor.
Chrysler 300C — Amerikan otomobil endüstrisinin tarihindeki en tanınabilir sedanlardan biri. 2004'ten 2023'e kadar üretilen bu model, güçlü motorları, etkileyici konfor düzeyi ve vahşi tasarımı sayesinde hayranların kalbini kazandı. Avrupa'da ızgaranın altında Lancia Thema adıyla bile satıldı, ancak Chrysler versiyonu çok daha akılda kalıcıydı.
Modelin kökleri 1955 yılına dayanıyor, o zaman tam 300 beygir gücünde bir motoru olan ilk Chrysler 300 ortaya çıktı. Birçok uzmana göre bu model, Amerikan Muscle Cars'ın öncülerinden biri olarak kabul ediliyor. Yarım yüzyıl sonra, 2005 yılında, Ralph Gilles tarafından tasarlanan yenilenmiş 300C ortaya çıktı.
Devasa gövdesi, kare hatları, kısa çıkıntıları ve büyük ızgarasıyla, lüks Bentley'leri andırıyordu ve model hızla «fakirler için Bentley» lakabını kazandı. İroni, arabanın hit olmasını engellemedi — talep o kadar yüksekti ki Avrupa'da serbest satışta bulmak zordu.
İlk nesil (2004–2010) birkaç motor seçeneği sundu — gösterişsiz 2.7 litrelik V6'dan 425 hp gücündeki güçlü 6.1 litrelik HEMI V8'e kadar. Aynı zamanda vites kutuları da seçilebilirdi: Ya Chrysler'in 4 vitesli otomatiği ya da Mercedes-Benz'in 5 viteslisi. Motoruna bağlı olarak sedan, 100'e sıçrama süreleri 11.1 ile 5 saniye arasında değişiyordu ve maksimum hız 209 ile 260 km/s arasında değişiyordu.
2011 yılında, sadece yenilenmiş bir tasarım değil, aynı zamanda daha modern teknolojiler de edinen ikinci nesil piyasaya sürüldü. Motor serisine 3.6 litrelik bir V6, 5.7 ve 6.4 litrelik HEMI V8, ayrıca 3.0 litrelik bir turbo dizel dahil oldu. 6.4 litrelik motorlu üst düzey SRT versiyonu, 100 km/s hıza yalnızca 4.3 saniyede ulaşabiliyordu.
Uzunluğu 5 metreyi aşmasına rağmen, 300C yüksek hızlarda bile yönlendirilebilir kalıyordu ve süspansiyon yol düzensizliklerini güvenle başa çıkıyordu.
Chrysler 300C'nin tasarımı — kaslılık ve zarafet karışımıdır. Devasa ön ızgara, kare farlar, yüksek kapılar ve dar camlar — bunların hepsi tanınabilir bir görüntü oluşturuyordu. Kısa çıkıntılar uzun dingil mesafesini vurguluyordu ve alüminyum karoseri elemanları ağırlığı düşürmeye yardımcı oluyordu.
300C, sürücüye ve yolculara genişlik ve kaliteli malzemelerle dolu bir iç mekan sunuyordu. Doğal deri, ahşap ve alüminyum kaplamalar, iyi yan destekli rahat koltuklar — tümü birinci sınıf araç atmosferini yaratıyordu. Temel versiyonlarda bile elektrikli koltuk ve direksiyon ayarları, çift bölgeli klima kontrolü ve xenon farlar mevcuttu.
Chrysler 300C — Amerikan genişliği, Avrupa teknolojisi ve etkileyici tasarımı bir araya getiren nadir bir otomobil örneğidir. «Herkes gibi» olmaya çalışmadı ve bu, onu gerçekten ikonik yapan şey oldu.